Modern tıbbın gelişimiyle birlikte sağlık hizmetlerinin kapsamı artmış, ancak buna paralel olarak hasta hakları ve hekim sorumluluğu konuları da daha görünür hale gelmiştir. Tıbbi müdahaleler sırasında yapılan hatalar, bazı durumlarda hastaların sağlıklarının bozulmasına, hatta hayatlarını kaybetmelerine neden olabilmektedir. Bu gibi durumlarda gündeme gelen kavram ise malpraktis yani hekim hatasıdır. Bu yazıda, “malpraktis nedir”, türleri, hukuki sonuçları ve dava süreciyle ilgili merak edilen tüm detayları inceleyeceğiz.
Malpraktis Nedir? Tanımı ve Kapsamı
Malpraktis, hekim veya sağlık personelinin mesleğini icra ederken bilgisizlik, deneyimsizlik veya ilgisizlik nedeniyle hastaya zarar vermesi anlamına gelir. Bu terim köken olarak Latince “mal” (kötü) ve “practice” (uygulama) kelimelerinin birleşiminden gelir ve “kötü tıbbi uygulama” anlamına gelir.
Tanımı:
Türk Tabipler Birliği’ne göre malpraktis, hastanın zararına yol açan bir tıbbi hatadır ve çoğunlukla aşağıdaki durumları kapsar:
- Yanlış teşhis
- Gereksiz cerrahi müdahale
- Uygun olmayan tedavi
- İlaç dozaj hataları
- Steril koşullara uyulmaması
- Hasta rızası alınmadan işlem yapılması
Malpraktis Türleri Nelerdir?
Malpraktis farklı biçimlerde ortaya çıkabilir. Başlıca türleri şunlardır:
1. Teşhis Hataları
- Yanlış tanı
- Gecikmiş tanı
- Hiç tanı konmaması
2. Tedavi Hataları
- Yanlış ilaç kullanımı
- Cerrahi müdahale hataları
- Radyolojik ya da laboratuvar sonuçlarının yanlış yorumlanması
3. Bilgilendirme Eksikliği (Aydınlatma Hatası)
- Hasta haklarının ihlali
- Aydınlatılmış onam alınmaması
- Risklerin açıklanmaması
4. İzleme ve Takip Hataları
- Ameliyat sonrası bakım eksikliği
- Gözlem yetersizliği
Malpraktisin Hukuki Niteliği Nedir?
Malpraktis, Türk Hukuku’nda hukuki, cezai ve idari sorumluluğu doğurabilecek niteliktedir. Hekimin bu tür bir hata yapması durumunda aşağıdaki sonuçlarla karşılaşması mümkündür:
1. Hukuki Sorumluluk (Tazminat)
- Hasta ya da yakınları, maddi ve manevi tazminat davası açabilir.
- Tazminat davaları, genellikle Borçlar Kanunu ve Hasta Hakları Yönetmeliği çerçevesinde yürütülür.
2. Cezai Sorumluluk
- Ölüme ya da bedensel zarara neden olan bir eylem varsa taksirle öldürme ya da yaralama suçlamasıyla kamu davası açılabilir.
- Türk Ceza Kanunu’nun 85 ve 89. maddeleri bu suçlara ilişkindir.
3. Disiplin Sorumluluğu
- Hekim hakkında meslek örgütleri (TTB) ya da ilgili sağlık müdürlükleri tarafından disiplin soruşturması başlatılabilir.
Malpraktis Davası Nasıl Açılır?
1. Hukuki Dava (Tazminat Davası)
- Görevli mahkeme: Asliye Hukuk veya Tüketici Mahkemesi
- Zamanaşımı süresi: Genellikle 2 yıl, ancak zararın ve failin daha sonra öğrenilmesi halinde bu süre uzayabilir.
- Kamu hastanelerinde hizmet kusuru iddiasıyla açılacak davalarda tam yargı davası açılır ve yetkili mahkeme İdare Mahkemesidir.
2. Ceza Davası
- Savcılığa suç duyurusunda bulunularak başlatılır.
- Delil olarak tıbbi raporlar, hasta dosyaları ve bilirkişi raporları kullanılır.
3. Disiplin Soruşturması
- Türk Tabipleri Birliği veya Sağlık Bakanlığı nezdinde yürütülür.
Malpraktis Davasında Deliller Nelerdir?
- Hastane kayıtları ve tıbbi belgeler
- Raporlar (ameliyat, tedavi süreci, laboratuvar sonuçları)
- Tanık beyanları (hemşire, hasta yakını)
- Bilirkişi raporları (olayın tıbbi yönünü değerlendiren uzman görüşü)
Delillerin sağlam olması, davanın lehine sonuçlanması açısından kritiktir.
Tazminat Miktarı Nasıl Belirlenir?
Mahkeme, aşağıdaki kriterlere göre maddi ve manevi tazminat miktarını belirler:
- Uğranılan zararın büyüklüğü
- Kişinin yaşı ve mesleği
- Olayın etkisi (ölüm, organ kaybı, iş gücü kaybı)
- Hekimin kusur derecesi
Malpraktis Sigortası Nedir?
Türkiye’de görev yapan hekimler için zorunlu malpraktis sigortası mevcuttur. Bu sigorta sayesinde bir hekimin hatalı tıbbi müdahalesinden doğan zararlar belirli limitler dahilinde sigorta şirketi tarafından karşılanabilir.
Yasal Dayanak:
- 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun
- 30 Temmuz 2010 tarihli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Yönetmeliği
Hasta Hakları Açısından Malpraktis
Hasta Hakları Yönetmeliği’ne göre her hasta;
- Sağlık hizmetlerinden eşit şekilde yararlanma,
- Bilgilendirilme ve onay verme,
- Mahremiyet,
- Güvenli tedavi alma,
- Şikayet ve dava açma hakkına sahiptir.
Bu nedenle, malpraktis olaylarında hasta ya da yakını bu hakları temel alarak yasal süreci başlatabilir.
Yargıtay Kararlarında Malpraktis
Yargıtay, malpraktis davalarında genellikle şu kriterlere dikkat etmektedir:
- Hekimin özen yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı
- Tıbbi standartlara uygunluk
- Bilgilendirme yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği
- Zararla hekim davranışı arasında nedensellik bağı bulunup bulunmadığı
Malpraktis Örnekleri
- Diş çekimi sırasında yanlış dişin alınması
- Doğum esnasında bebeğin omzunun kırılması
- Kan grubu uyuşmazlığına dikkat edilmeden kan verilmesi
- Ameliyat sırasında yabancı cisim unutulması
- Kanser tanısının zamanında konulamaması
Sonuç: Malpraktis Hem Hekimi Hem Hastayı Etkiler
Malpraktis olayları, hem hastalar için büyük sağlık ve hak kayıplarına, hem de hekimler için ciddi hukuki ve mesleki sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle sağlık hizmeti sunanların dikkatli, özenli ve bilimsel standartlara uygun hareket etmeleri esastır. Öte yandan hastaların da haklarını bilmeleri ve gerektiğinde yasal yollara başvurmaktan çekinmemeleri gerekir.
Konuya ilişkin daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Bir yanıt yazın